Suçla Mücadelede Suç Gelirleri ile Mücadelenin Önemi

müsadere görsel suç

Suçlu mücadelenin en temel noktası suç gelirleri ile mücadele etmektir. Arkasındaki gelir motivasyonunu yok ettiğimizde suç işleme meyli de doğal olarak azalacaktır.

Suç örgütleri çoğu zaman mali kazanç elde etme amacıyla faaliyetlerini sürdürürler. Bu gelirlerle kendilerini daha güçlü bir konuma taşırlar. Bu nedenle suçla mücadelede sadece faillerin cezalandırılması değil, aynı zamanda suçtan elde edilen gelirlerin tespit edilip müsadere edilmesi büyük önem taşımaktadır.

Suç Gelirlerinin Müsaderesi

Suç gelirleriyle mücadelenin en nihai noktası suç gelirlerini “müsadere” altına almaktır. Bu aşamadan önce suç gelirlerine “el koyma” aşaması bulunmaktadır. Mevzuatımızda “müsadere” Türk Ceza Kanunu’nun 54 ve 55. Maddelerinde Eşya ve Kazanç Müsaderesi olarak düzenlenmiştir. “El koyma” ise Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Bu iki aşama adli süreçler içerisinde yer almaktadır. El koyma mahkeme sürecinin sonuna kadar sürecek bir adli tedbir iken, “müsadere” suçtan elde edilmiş bir gelirin varlığı mahkeme tarafından ispat edilmesinin sonucunda verilmiş bir karar olacaktır.

Müsadere, ceza hukuku bağlamında bir malvarlığına mahkeme kararıyla devlet mülkiyetine geçirilmesidir. Genellikle iki ana türe ayrılır:

  1. Cezai Müsadere: Suçun ve suçtan elde edilen gelirin ispatlanmasının ardından mahkeme kararıyla suçtan elde edilen gelirlere el konulmasıdır.
  2. Sivil Müsadere: Cezai yargılama gerekmeksizin, malvarlığının suç bağlantısı olduğu gerekçesiyle el konulmasıdır.

Sivil müsadere, özellikle suçun ispatı zor olduğu durumlarda etkili bir araçtır. Ancak ülkemizde bu yönde bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Müsadere işlemi ancak mahkeme kararı ile olabilmektedir.

Müsadere süreci, sadece faili bireysel olarak cezalandırmadan çok daha fazlasını ifade eder. Bazı önemli sonuçlarını şu şekilde listeleyebiliriz:

Caydırıcılık sağlar: Suçtan elde edilen gelirlerin kalıcı olarak kaybedileceğini bilen failler, suç işleme konusunda daha temkinli davranır. Müsadere, suçtan elde edilen ekonomik kazancı ortadan kaldırarak “suçun maliyetini” artırır. Bu da caydırıcılık yaratır ve suçun tekrarını önlemeye yönelik stratejik bir önlem sunar. Toplumsal düzeni sağlar.

Mağdurun tazmin imkânı: Bazı durumlarda müsadere edilen malvarlıkları mağdurların zararlarının karşılanması için kullanılabilir.

Kamu kaynaklarının korunması sağlanır: Suç gelirlerinin kamuya aktarılması, yasa dışı kazançların yasal ekonomiye dönüşmesini engeller.

Uluslararası Uygulamalar ve İş Birliği

Birçok ülke suç gelirlerine karşı uluslararası iş birliği çerçevesinde hareket etmektedir. FATF (Mali Eylem Görev Gücü), BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve Avrupa Konseyi gibi kurumlar, ülkeleri suç gelirlerinin tespiti, dondurulması ve müsaderesi konusunda yönlendirmektedir. Özellikle sınır ötesi suçlarda, malvarlıklarının izinin sürülmesi ve ortak müsadere kararları için ülkeler arası veri paylaşımı ve hukuki yardımlaşma esastır. Suç gelirleriyle mücadele ancak uluslararası işbirliği olduğu takdirde etkin sonuç vermektedir.

İşlem Erteleme Süreci: Suç Gelirinin İzini Sürmek

Müsadere ve el koyma adli tedbir süreçleri öncesinde suç gelirleriyle mücadelede bir idari tedbir olarak 5549 sayılı Kanun’un 19/A maddesinde düzenlenen suç gelirlerini “askıya alma” “işlem erteleme” aşaması bulunmaktadır. Günlük tabirde bu işleme “MASAK blokesi” de denilmektedir.

İşlem ertelemesi, Kanun maddesindeki tanımıyla; suç gelirlerinin aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik etkin mücadelenin bir parçası olarak, yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılmaya teşebbüs edilen ya da hâlihazırda devam eden işlemlerin, işleme konu malvarlığının aklama veya terörizmin finansmanı suçu ile ilişkili olduğuna dair şüphe bulunması halinde askıya alınması veya gerçekleşmesine izin verilmemesi uygulamasıdır.

İşlem erteleme süreci ve mali istihbarat analizleri vesilesiyle başlatılan ceza soruşturmaları, mahkemelerin suç gelirlerine yönelik müsadere kararlarıyla neticelenebilir.Şüpheli işlem bildirimi ve İşlem ertelemeden başlayarak müsadereye kadar giden bu süreç, kara paranın aklanmasını önleme ve suçun tekrarını engelleme açısından hayati bir rol oynamaktadır.

Yapılacak olan bir MASAK blokesi en nihayetinde müsadere gidecek bir sürecin ilk aşamasıdır.

Daha geniş bir perspektiften bakacak olursak, bloke aşaması öncesinde yükümlünün veya MASAK’ın işlemleri sürekli kontrol etmesi ve şüpheli, riskli durumları, suçla irtibatı olabilecek gelir kalemlerinin varlığını tespit etmesi gerekmektedir. İdari bir tedbir olarak “işlem erteleme” müesesesi (MASAK blokesi) bir Mali İstihbarat Biriminin (FIU) en önemli işlevidir.

Bu yönüyle Mali İstihbarat Birimindeki iş süreci şu şekilde olacaktır:

İşlem Ertelemenin Etkinliği

Suç ve Suç gelirleriyle mücadelede nihai amacımız eğer suç gelirlerini müsadere etmek ise yapılan blokelerin ne kadarının müsadere ile sonuçlandığı gözlemlememiz ve bloke süreçlerindeki isabet ve başarı oranımızı ortaya koymamız gerekir.

Bu değerlendirmenin doğru ve adil olması pek tabi kurumlar arası iş birliği ve yargı süreçlerinin etkin çalışmış olmasına bağlıdır.

2024 yılı faaliyet raporuna göre MASAK’a 2024 yılı içinde toplam 15.768 adet işlem erteleme talebi iletilmiş, bunlardan 4.994’ü (%32) hakkında işlem erteleme kararı verilmiştir.

Bunlardan ne kadarı hakkında adli soruşturma başlatılmış, ne kadarı hakkında dava açılmış ve mahkeme kararıyla el koyma ve nihayetinde müsadere kararı verilmiştir. Bunu ortaya koymak çok zordur. Zira Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından bu tür veriler yayınlanmamaktadır. Diğer taraftan bu yılın müsadere kararları yüksek ihtimalle bir veya iki önceki yılın bloke kararlarına bağlı olaylara ilişkindir.

Sonuç ve Öneri

Suçla mücadelede yalnızca suçlunun cezalandırılması değil, aynı zamanda suçtan elde edilen gelirlerin ortadan kaldırılması da büyük önem taşımaktadır. İşlem erteleme süreci, suç gelirlerinin tespitinde ilk savunma hattı işlevi görürken; müsadere süreci, suçun ekonomik motivasyonunu ortadan kaldırarak kalıcı bir etki yaratmaktadır.

Suç gelirleriyle etkin bir mücadele mekanizması, sadece failleri değil, aynı zamanda suç ekonomisinin tüm unsurlarını hedef alarak adaletin tesisi açısından kilit bir rol oynamaktadır.

Şüpheli işlem bildiriminden başlamak üzere, işlem erteleme ve nihayetinde müsadere sürecinin takip edilmesi, verilerinin kaydedilmesi gerekmektedir. Böylece nihai olarak hangi tür şüphelerin ve blokelerin yerinde olduğu, hangilerinin yerinde olmadığı ve sonuç alınamadığı konusunda elimizde çok önemli bilgiler bulunacaktır.

Müsadere, el koyma ve işlem erteleme çok önemli müesseselerdir ancak kantarın topuzu kaçırıldığında, vatandaş nezdinde hukuksuz sonuçları da doğabilmektedir. Dolayısıyla istenen amaçtan bizleri uzaklaştırabilme potansiyeli taşımaktadır. Yetersiz analiz kapasitesi, makul şüphenin oluşmaması, uzun süren yargılama süreçleri bu tür olumsuz sonuçları beslemektedir.

Bu şartların iyileştirilmesi halinde bu müesseseler suçla mücadelede etkinliği artıracaktır.

Diğer taraftan müsadere edilen malların sosyal amaçlarla kullanımı teşvik edilmesi halinde suç ve suç gelirleriyle mücadelede toplumda iyi bir motivasyon oluşacaktır. Yani motivasyonları yer değiştirmek gerekir: suç örgütünün suç geliri elde etme motivasyonunu, toplumun suçla mücadele motivasyonunu artırmaya kanalize etmek gerekir. Bu da müsadere edilmiş suç gelirlerinin görünür şekilde sosyal amaçlarla kullanarak toplumun hizmetine sunmaktan geçmektedir. Mesela uyuşturucu yönünden mağdur bir bölgede uyuşturucu suçlarından elde edilen müsadere gelirleriyle gençlik merkezi veya rehabilitasyon merkezi gibi gençleri cezbedecek cazibe merkezleri kurmak gibi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir